Dün akşam dergiden çıkıp Tünel'den Karaköy'e doğru yürürken, enstrüman tamircisi Rıfat Usta'ya uğrayayım dedim. Önceden bakım yapılsın diye bıraktığım bir gitarın durumunu soracaktım.
Biz onun dükkanında ayaküstü sohbet ederken içeri bir adam girdi. Adam dediysem, emmi işte. Gri kumaş pantolon, açık renk kısa kollu kareli bir gömlek. Ayağında kunduralar. Beyaz saçlı, bıyıklı. Kahvede okey oynaması gereken ellibeş yaş üstü bir emekli gibi. "Dayı" diye, "emmi" diye hitap ettiğimiz adamlardan biri. Herneyse... O sırada kulaklığı boynuma asmışım ama aypodu durdurmamışım. Kendince çalmaya devam ediyor, farkında değilmişim. Bu içeri giren dayı, müziğe kulak kabartıp "Rammstein mı dinliyorsun?" diyince irkildim. "Ha? Ee.. Evet" falan diye afallarken ben, "Çok acaip grup, çok iyi" yorumuyla beni Alacakaranlık Kuşağı'na sürükledi iyiden iyiye. "Eee... Evet işte ben de yeni yeni sarmaya başladım ehe ehe" falan diyip şaşkınlığımı çok da belli etmemeye çalıştım. Sonra Rıfat Usta bana üzerinde Jimi Hendrix resmi olan bir pena hediye etti. Bir tarafında da Jimi Plays Monterey yazıyordu ki bu olay bana geçmişte başıma gelen benzer başka bir hikayeyi hatırlattı:
Sene 97-98 falan... İstanbul Üniversitesi yılları... O sıralar okula daha sıklıkla gidiyorum. Genellikle de Eminönü üzerinden. Bu gidişlerden birinde Tahtakale'den veya oralardan bir yerden, Zippo benzini almışım bir ufak teneke. Çantama atmışım. Okula yan kapıdan girmeye çalışırken, rutin üst-baş-çanta aramasında, güvenlik görevlisi "Bunu okula sokamazsın" dedi. Dedim, "okulu Zippo gazıyla yakacak halim yok herhalde. Çakmağımın gazı bitti, onun için aldım". Dedi ki, "yanıcı madde sokamazsın". "E kibrit, çakmak sokabiliyoruz ama vs." tartışması uzamadı daha fazla. Adam aldı gazı. "Çıkarken alırsın bu güvenlik kulübesinden" dedi.
Akşamüstü çıkışta gittim aynı kapıya. Adam değişmiş. 45 yaşlarında, saçlarını yana taramış, kolormatik gözlüklü, hafif toraman bir abi duruyor kapıda. O da bir nevi "dayı". Önceki 30 yaşında ya vardı, ya yoktu. Herneyse, ben bu abiye gidip "benim Zippo gazıma el koymuştu sabahki arkadaş. Onu alabilir miyim?" dedim. Ve adamdan aynen şöyle bir cevap geldi:
"Aaaa? O senin miydi ya? Ben de bakıyorum saatlerdir kim bırakmış bunu buraya diye. Zippo benzini ha? Siz bilmezsiniz, rahmetli Jimi Hendrix, Monterey konserinde, gitarın üzerine zippo gazı döküp ateşe vermişti. Bende VHS kasetleri durur hala. Çok büyük adamdı ama siz tanımazsınız, bilmezsiniz."
Ben yine afallamış bir halde "abi bilmez miyim? hastasıyım kendisinin ekek mekek" diye garip sesler çıkartarak uzaklaştım oradan. Ve ister inanın, ister inanmayın o adamı bir daha hiç görmedim. Ne yan kapıda, ne ön kapıda.
Fonda: Massive Attack - Better Things
Tweet
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder